17 Haziran 2009 Çarşamba

Bakara; 211

(211) "İsrail oğullarına sor, onlara nice apaçık ayetler verdik. Kim kendisine geldikten sonra Allah'ın nimetini değiştirirse, (bilsin-ki) şüphesiz Allah'ın cezası pek şiddetlidir."

Ben-i İsrail'e sor. Yani şu yahudi çocuklarına sor. Onlara ayet olarak nice deliller verdik, nice ayetleri delil olarak indirdik. Bakara Suresinin baştaraflarında onlara bıldırcın etini, kudret helvasını vermiş ve gökyüzünü üzerlerine bulutla gölgelemiş... Benim için bunlar şehirden çıktılar, orada köle olarak yaşamaktansa, çölde hür olarak yaşamayı ter­cih ettiler diye Allah nimet olsun için onların üzerine gölge vermiş, ateşin hararetinden korumuş, onlara bu kadar açık ayetler gelmiştir, sor onlara...

Kim Allah'ın nimeti geldikten sonra onu değiştirirse, Allah'ın azabı pek şiddetlidir. Yani Rabbim buyuruyor ki; onlara sorun, bunlara bu ni­metleri verdim, Firavun gibi bir devleti, devlet başkanını yıkıp yerine on­ları geçirdim, yeryüzünün halifesi kıldım ama Allah'ın nimetini değiştir­diler onlar... Kitaba yan baktılar, Kitab'ın ayetlerini değiştirdiler. Kendi krallarının kanunlarını Allah'ın kanunlarının yerine koydular. Allah'a şükretmediler, Allah'ın günlerini bile değiştirmeye kalktılar ve bu cezaya çarptırıldılar, hala da zillet içerisinde yaşayıp gidiyorlar.

Bu Yahudiler bizim basınımızda büyütüldüğü gibi değildir. Bunu yu­karıda değişik bahislerle dile getirmeye çalıştım. Bununla birlikte tekrar etmekte yarar var: Bu adamlar yani Yahudiler aslında basının abarttığı gibi dünyanın en iyi siyaset bilen adamları değil belki de dünyanın en kö­tü siyasetçileridir. Çünkü tarihe bakarsanız insanlık tarihinin en eski kav­mi, milleti bu İsrailoğullarıdır. En eski millet olmaları hasebiyle bugün sayılarının çok çok fazla olması gerekirdi. Ama dünya üzerindeki sayıla­rına baktığınızda İspanyol Çingenelerinin sayısı kadar var veya yoktur tüm mevcutları....
Mesela Buhtunnasır dünya üzerinde tek Yahudi kalmayacak, tü­münü öldüreceksiniz diye emir vermiş ve askerleride bulabildikleri bütün Yahudileri öldürmüşlerdir. Fakat bu Yahudilerden kalan küçük bir grup veya bir kadınla bir erkek gene bu Yahudi soyunu devam ettirmiş. Der­ken bir zaman sonra Romalılar döneminde gene toplu kıyım yapılmış en son olarak da Almanlar yakmışlar. Aslında bunlar zulüm gibi görünmek­le birlikte, bütün bu katliamlara kendileri sebep olmuşlar, kendilerinin yaptıkları şeyler yüzünden bu katliamlar gerçekleşmiş, işte bunun için si­yaset bilmemektedirler, diyorum.Ticaret de bilmezler bana göre...
Şuna benziyor; adam size diyor ki bak buraya altından bir ya­tak yaptım, yorgan da altından. Yiyeceğin ise kuş sütü... Yalnız tek bir mahsuru var o da burada yatmak ölümüne sebep olabilir. Buna benziyor, Yahudilerin bugünkü durumu... Tabii bu duruma düşmelerinin sebebi de Allah'ın ayetlerini değiştirmeleridir. Bizler de Allah'ın ayetlerini Allah .(c.c.) bizzat kendisi koruduğu için değiştiremiyoruz, yoksa zamanında bi­zim içimizden de bu ayetleri tahrif ve değiştirmeye yönelen insanlar çık­mıştır. 1962-63 yıllarında parlamentoya sunulan bir teklifte Kur'an'ın ayetlerinden bir kısmının çıkartılarak yerine filan adamın sözlerinin ko­nulması yer almıştır. Her ne kadar ayetleri tahrif etmek veya kaldırmak mümkün olmamışsa da bunun değişik bir metodunu denemiş ve başarılı olmuşlardır ki o da ahkamının yasaklanmasıdır. Kur'an'ın kendisi duruyor ama ahkamı kaldırılarak yerine yeni ve başka, insanların elinden çıkmış kitaplar ve ahkamlar konulmuştur. İşte biz de o günden bu yana doğrulamadık. Ancak Allah'ın ipine sarılırsak doğrulacağımız da nuhakkaktır!!![66]

1 yorum:

  1. Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ademoğlunun saadet (sebepleri)nden biri de Allah Teala'nın hükmettiğine rıza göstermesidir. Şekavet((saadetin zıt anlamlısı)) (sebepleri)nden biri de Allah Teala'ya istihareyi terketmesidir. Keza şekavet (sebepleri)nden bir diğeri de Allah'ın hükmettigine razı olmamasıdır."

    YanıtlaSil