43. [Ve] Musa onlara: “Ne
atacaksanız atın!” dedi.
44. Bunun üzerine onlar da
halatlarını ve asâlarını yere bıraktılar ve “Firavun'un sayesinde, üstün gelen
mutlaka biz olacağız” dediler.
45. (Onların) ardından
Musa da asâsını atınca, bir de ne görsünler, onların bütün o düzenbazlıklarını yutmasın
mı!
46. Bu durum karşısında
büyücüler hemen yere kapanarak
47.
“Biz âlemlerin Rabbine inandık!” dediler,
48.
“Musa'nın ve Harun'un Rabbine!”
49. [Firavun:] “Ben size
izin vermeden ona inanıyorsunuz, öyle mi?” diye çıkıştı, “Size büyüyü öğreten
ustanız bu olmalı mutlaka! Fakat yakında [benim intikamımı] göreceksiniz:
içinizden çoğunun ellerini ayaklarını kestireceğim, hepinizi astıracağım!”
50.
Onlar da: “Hayır, [sen bize] bir zarar veremezsin” diye karşılık verdiler,
“(çünkü) er geç Rabbimize döneceğiz!
51. İnananların ilkleri
olmamızdan ötürü Rabbimizin hatalarımızı bağışlayacağını umarız!”
52. VE DERKEN, Musa'ya:
“Kullarımı geceleyin yola çıkar; çünkü mutlaka takip edileceksiniz!” diye
vahyettik.
53. Bu arada Firavun
şehirlere münâdîler çıkarıp
54. [tebaasına:] “Bu
[İsrailoğulları] soysuz, sefil bir topluluk;
55. fakat kalpleri bize
karşı kin ve nefretle dolu;
56. çünkü (görüyorlar ki)
biz birlik bütünlük içindeyiz ve her türlü tehdit ve tehlikeye karşı
hazırlıklıyız;
57. bunun içindir ki
onları bağlar[ın]dan bahçeler[in]den, pınar başlarından çıkarıp attık,
58. zenginlikler[in]den,
nüfûz ve statülerinden [yoksun bıraktık]!” diyerek [onları İsrailoğulları'na
karşı harekete geçirdi].
59.
Olaylar böyle gelişti; fakat [Firavun'un çekip aldığı bütün] bu şeylere [zaman
içinde] İsrailoğulları'nın yeniden kavuşmasını sağladık.
60. Ve sonunda
[Mısırlılar] gün doğarken onlara yetiştiler;
61.
İki topluluk birbirinin görüş alanına girdiklerinde Musa'nın yandaşları: “İşte
yakalandık!” dediler.
62.
(Musa:) “Hayır, asla! Rabbim benimle beraber” dedi, “bana mutlaka bir çıkış
yolu gösterecektir!” dedi.
63. Bunun üzerine,
Musa'ya: “Asânla denize vur!” diye vahyettik. [Musa söyleneni yapınca] deniz
ortadan yarıldı; öyle ki, açılan yolun her iki yanında sular koca dağlar gibi
yükseldi.
64. Ve kovalayanları (da) oraya
yaklaştırdık.
65. Öyle ki, (sonunda)
Musa ve beraberindekileri kurtardık,
66. ama ötekileri sulara
gömüverdik.
67. Bu [kıssada],
şüphesiz, [bütün insanlar için] bir ders vardır; velev ki onlardan çoğu
inanmasa da.
68. Ve gerçek şu ki, senin
Rabbin, çok acıyan esirgeyen O yüceler yücesidir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder