19 Mart 2012 Pazartesi

A'raf Suresi Meali (35-53) - M.Esed

بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم


35 EY ÂDEMOĞULLARI! Size kendi aranızdan benim mesajlarımı ileten elçiler geldiğinde, kimler ki Bana karşı sorumluluk bilinci duyar ve kendilerini düzeltirlerse, işte onlar için korku yok; onlar üzülmeyecekler de; 36 ama ayetlerimizi yalanlamaya kalkanlar ve onlara kibirle tepeden bakanlar, işte orada kalmak üzere, ateşe girecek olanlar böyleleridir!

37 Kendi asılsız uydurmalarını Allah'a yakıştıran ya da Allah'ın ayetlerini yalanlamaya kalkışan kimselerden daha zalim kim olabilir? Onlara [hayatta] nasip olarak her ne ki yazılmışsa kendilerini bulacaktır; tâ ki, canlarını almak için elçilerimiz gelip [de] onlara: “Hani, nerde Allah'tan başka çağırıp durduğunuz varlıklar?” deyinceye kadar.

Ve [günahkarlar]: “Bizi yüzüstü bıraktılar!” diye karşılık verecekler; ve [böylece], hakkı inkar eden kimseler oldukları konusunda kendi aleyhlerine tanıklık etmiş olacaklar. 38 [Bunun üzerine Allah]: “Katılın öyleyse, ateşe sizden önce gömülüp giden görünmeyen varlıklar ve insanlar güruhuna!”

[Ve] bir güruh [ateşe] girerken her seferinde kendi yandaşlarına lânet edecek; o kadar ki, onların hepsi, birbiri ardından oraya doluştuklarında, sonrakiler önden gidenler için [şöyle] diyecek: “Ey Rabbimiz! Bizi yoldan çıkaran işte bunlardı: öyleyse, onlara ateşle iki kat azap ver!”

Allah: “Her biriniz iki kat azaba müstehaksınız ama bunu bilmiyorsunuz” diye cevap verecek buna. 39 Ve öncekiler, sonrakilere şöyle diyecek: “Demek ki, hiçbir bakımdan bizden üstün kimseler değilmişsiniz! Öyleyse, yaptığınız bütün o kötülükler için, tadın bu azabı!”

40 GERÇEK ŞU Kİ, Ayetlerimizi yalanlamaya kalkışan ve onlara tepeden bakan kimselere göğün kapıları açılmayacaktır; ve onlar, halatın iğne deliğinden geçebilmesinden daha kolay giremeyecekler cennete. Günaha gömülüp gidenleri Biz işte böyle cezalandırırız. 41 Cehennem onların hem dinlenme yeri hem de örtüleri olacak; zalimleri Biz işte böyle cezalandırırız.

42 Ama imana erişen, doğru ve yararlı işler yapan kimseler -[ki] şüphesiz, Biz kimseye taşıyabileceği yükten fazlasını yüklemeyiz- işte, ebediyyen kalmak üzere cennete girecek olan bunlardır; 43 [ki, oraya girmeden önce] onların içlerinde [takılıp kalmış] olabilecek düşünce ya da duygu türünden uygunsuz ne varsa silip atacağız; orada önlerinde dereler-ırmaklar çağıldayacak; ve onlar: “Bütün övgüler, bizi bu [bahtiyarlığa] eriştiren Allah'a yakışır; çünkü eğer O bize yol göstermeseydi biz asla doğru yolu bulamazdık! Ve Rabbimizin elçileri bize gerçekten de doğruyu söylemişler!” diyecekler.

Ve [bir ses]: “işte geçmişte edip-eyledikleriniz sayesinde kazandığınız cennet, bu!” diye yankılanacak.

44 Ve cennetlikler, ateştekilere, “Rabbimiz bize ne söz verdiyse, bütünüyle gerçekleşmiş bulduk; ya siz, siz de Rabbinizin size vaad ettiği şeyi gerçekleşmiş buldunuz mu?” diye seslenecekler.

[Berikiler]: “Ah, evet!” diye karşılık verecekler. Bunun üzerine içlerinden bir ses haykıracak: “Allah'ın lâneti, zalimlere elverir, 45 onlar ki, başkalarını Allah'ın yolundan çevirirler ve onu eğri, dolanbaçlı göstermeye çalışırlar; ve onlar ki ahiret hayatının gerçek olduğunu kabule yanaşmazlar!”

46 Bu iki taraf arasında bir engel bulunacaktır.

Ve orada, [hayattayken] kendilerine [eğri ile doğruyu] ayırd edebilme yetisi bahşedilmiş, onların her birini taşıdığı belirtiden tanıyan kimseler olacak. Ve [girmek için] can attıkları halde cennete (henüz) girmemiş olan bu kimseler cennetliklere: “Size selâm olsun” diye seslenecekler. 47 Ve bakışlar ateş yolcularına doğru çevrilince: “Ey Rabbimiz, bizi şu zalim insanların arasına katma!” diyecekler.

48 Ve [hayattayken] bu ayırd etme yetisine sahip olanlar, görünüşlerinden [günahkar olduklarını] çıkardıkları kimselere: “Ne sağladı size” diye seslenecekler, “maldan, [mülkten] biriktirmeniz; geçmişinizle o boş kurumlanmanız? 49 Bir vakit haklarında, ‘Allah rahmetini asla böylelerine ulaştırmaz!’ diye kestirip attığınız kimseler, işte bunlar, [bu onurlandırılmış kimseler] mi? [Oysa, bakın, şimdi onlara:] “girin cennete; size korku yok, hüzün de duymayacaksınız!’ [diye sesleniliyor]”.

50 Ve ateşin yarenleri, cennetliklere: “Üzerimize biraz su dökün, yahut Allah'ın size bahşettiği [cennet] azıklar(ın)dan (atın bize)!” diye seslenecekler.

[Berikiler:] “Doğrusu, Allah, gerçeği inkar edenleri her ikisinden de yoksun kılmıştır; 51 o kimseler ki, dünya hayatına kapılıp dinlerini oyuna eğlenceye çevirmişlerdi.” diye karşılık verecekler.

[Ve Allah:] “Onlar bu [Hesap] Günü'nün gelip çatacağını nasıl gözardı edip unuttular ve ayetlerimizi nasıl inkar ettilerse Biz de Bugün onları öyle gözardı edeceğiz” diyecek, 52çünkü Biz, gerçekten de onlara, inanacak bir toplum için bir doğru yol, içinde bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitap ulaştırmıştık”.

53 (İmdi), [inanmayanlar] o [Hesap Günü'nün] nihaî anlamının açıklanmasından başka bir şey mi bekliyorlar? [Ne var ki], onun kesin anlamının açıklandığı Gün, onu vaktiyle umursamayan kimseler: “İşin doğrusu, Rabbimizin elçileri bize gerçeği söylemişlerdi! Şimdi, bizden yana aracılık yapacak kayırıcılarımız yok mu bizim? Yahut, mümkün mü, [hayata] geri gönderilsek de edip-eylediklerimizden başka türlü davransak?” diyecekler.

Gerçek şu ki, onlar (böyle diyerek yalnızca) kendilerini aldatmış olacaklar ve onların bütün (bu) boş hayalleri yıkılıp kendilerini yüzüstü bırakacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder