(266) Sizden her hangi birinizin altından ırmaklar akan, hurma, üzüm ve her çeşit meyve bulunan bahçesi olsun ve ona çocukları güçsüzken kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, ve o bahçeye içinde ateş bulunan kasırga gelip çatsin da kavuruversin ister mi? İşte böylece Allah ayetleri açıklar. Umulur ki düşünürsünüz.
Sizden birinizin bir bahçesi olsa ve orada hurma üzüm ve diğer meyvelerin her çeşidinden bulunsa ve besleyip büyütse o meyve bahçesini düşünün kî çok münbit bir toprak üzerinde bahçesi var oraya her çeşit meyveden ekmiş tam meyve verir hale gelmiş ama yaşı da 50 sini 60 şını 70 sini 80 nini bulmuş. Ayeti kerimede yaş olarak rakam vermiyor ama "ihtiyarlık da gelip çatmış" ve çoluk çocuğu da var öyle bir anda çoluk çocuğuna bakıyor seviniyor diyor ki şu çoluk çocuğuma şu bahçenin meyvesi ömür boyu yeter çok şükür ki çalışmışım kazanmışım çocuklarıma bir şeyler bırakmışım derken kavurucu bir rüzgar esiyor ve o bahçeyi yerle bir ediyor böyle bir durumda olmak ister misiniz? Yani bir ömür boyu çalışacaksınız veya hammallıkta veya memurlukta veya her hangi bir yerde çalışacaksınız 60 şınıza 70 sinize geleceksiniz çocuklarınıza tam böyle güzel bir yer bırakırken, bir dükkan bırakırken, bir köşk bırakırken, bir araba bırakırken, bir istikbal bırakırken, 70 senede kazandığınız bir gece yangınıyla maazallah yok oluvermiş, bahçemiz bir borayla gidivermiş, böyle bir şeyi ister misiniz? kimse istemez. İşte diyor Allah (c.c.) yaptığı bütün iyilikleri insanlar desin diye yapan adamınki de böylece yok olup gidivermiş. Mesela: Bir ömür boyu iyilik yapmış gerçekten de başına da kakmamış. Ama bir gün karşısına almış "ulan ben sana şunu şunu yapmadım mı, şöyle şöyle etmedim mi, bu güne kadar senin karnını doyurmadım mı, bu hale getirmedim mi, ulan burnundan fitil fitil getireceğim ben bunu sana" dedi ne yaptı geçmişi yakıverdi atıverdi yani o bugüne kadar yapılanları yaktı o adam.
Hani İmamı Azam için anlatılır iyilik yaptığı veya borç verdiği adamın damının altına sığınmazmış yağmura katlanırmış. Şimdi adam camından görür de yahu arkadaş başka evin saçağına durmuyorsun da bizim saçağı kendi malın gibi mi görüyorsun iyilik yaptığından dolayı bir şey hatırına gelir mi diye oraya da sığınmadı hem ıslandı hem yürüdü diyor. Yani onu rahatsız etmemek için böyle yaptığı anlatılır. Allah (c.c.)'un vermiş olduğumuz iyilikten dolayı cennette gül bitiriyor, biz ise bu yaptığımız başa kakma ile veya eziyet etme ile o gülün dibine kibrit suyu veya kezzap döküveriyoruz ve onu yakıp atıveriyoruz. Onun için Allah (c.c.) bize dünyamızdan ve bize karşı karşıya olduğumuz işlerden Örnekler veriyor. Hani insan oğlunun en fazla bağlı olduğu şey bir ömür boyu kazandığı maldır. Hani o gün için bahçeyi misal vermişti ama Allah (c.c.)' ün verdiği misaller örnekler evrenseldir. Daha önce anlattığım gibi Allah (c.c.)'ü nimetlerden bahsederken üzüm demiş niye? üzüm bütün dünya devletlerinde bilinendir. Bir bölgede bir kabilede bilinen nimetten bahsetmiyor. Çünki diğerleri bilmeyebilir. Ama üzüm herkes tarafından bilinebilir. Bütün dünyadaki insanların bahçeye karşı meyili vardır. Ama hocam ben İstanbul şehrindeyim ne yapayım elma bahçesini demeyin hepinizin de gönlünde "hocam şöyle boğazda bazı ağazadelerin paşazadelerin yaptığı evlerin konutların yanı başında bizim de oluverseydi, benim de şöyle hiç değilse 500 metre karelik 1000 metre karelik bir bahçemiz olsa o bahçeye her çeşit meyveden diksek, hocam seni de davet etsek de kahveyi orda içseydik olmazmıydı" filan böyle davet edeceğinden değil kendisi öyle istiyorda benimle meşruiyyet kazandıracak benim nezdimde. Yani her insanın gönlünde bahçe vardır, fakat şunu bilin ki bütün bahçeler bir gün gelir güz mevsimindeki gibi ağaçlar yeşil elbiselerini soyunuverirler, ve fakir insan gibi ortada kalırlar. Birgün dünyanın bütün ziynetleri de Öylece soluverecektir. Eşimizin kendimizin annemizin babamızın soluverdiği gibi yaşayanın her an solmakta olduğu gibi kullar da solacaktır. Solmayan güller parlayan sevgililer istiyorsak Allah (c.c.)un emirlerine bu dünyada hakkıyla riayet etmemiz gerekiyor. İşte Allah sizin için ayetlerini böylece apaçık beyan ediyor, açıklıyor ki böylece aklını başınıza alasınız. Yaptığınız işleri iyi düşünesiniz diye size olayı açıklayıveriyor.
Şimdi ey iman edenler, yaptığınız iyilikleri başa kakmakla eziyet etmekle onu incitmekle boşa çıkarmayınız dedi sonra gösteriş için de vermeyiniz. Çünkü boşa gider dedi. Bunu misalleriylede anlattıktan sonra yine Allah c.c. verdiğimiz malların nasıl olması gerektiğini anlatıyor bize.
Bir adam gelerek: "Ey Allah'ın Resûlü iyi davranıp hoş sohbette bulunmama en ziyaâde kim hak sâhibidir?" diye sordu. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Annen!" diye cevap verdi. Adam: "Sonra kim?" dedi, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) "Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar: "Sonra kim?" dedi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) yine: "Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar sordu: "Sonra kim?" Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu dördüncüyü: "Baban!" diye cevapladı."
YanıtlaSilAK
YanıtlaSil