10 Temmuz 2009 Cuma

Bakara; 259-260

(259) Yahut altı üstüne gelmiş bir şehre uğrayan kimse gibisini (görmedinmi)? O:"Allah burayı öldükten sonra nasıl diriltecek?" demiş. Allah da onu yüz yıl ölü bıraktı sonra diriltti, "ne kadar kal­dın?" dedi» o da:"birgün yahut bir günden az kaldım" dedi. Allah ona "Hayır yüz yıl kaldın. Yiyeceğine ve içeceğine bak henüz bozul­mamış. Eşeğine bak. (Bu yaptıklarımız) seni insanlara ibret kılma­mız içindir. Kemiklere bak, nasıl bir araya getiriyoruz, sonra onlara et giydiriyoruz?" O (Eşeğin dirilmesi ve yiyeceklerin bozulmaması) kendisine apaçık belli olunca, "Ben biliyorum ki şüphesiz Allah her şeye gücü yetendir." dedi.

Bu Ayet-i kerime 3-4 ay içerisinde yine bir dergide gündeme getirildi. Bu Âyeti kerimede isim vermiyor ama tefsirlerde Üzeyir diyorlar, Üzeyir de peygamber midir değil midir diye ihtilaf edilmiş. Ama salih bir zat olduğu belli de peygamber mi değil mi konusunda ihtilaf vardır. Üzeyir Lokman Zülkarneyn ihtilaflıdır deniyor. Üzeyri yahudiler peygamber olarak kabul ederler bizde salih bir zat olarak kabul ediyoruz. Ama pey­gamberliği konusunda açık bir ayet olmadığından biz peygamberdir diye­miyoruz. Peygamber efendimiz de peygamberdir dememiş. Fakat yahudi­ler diyorlarki "Üzeyir Allah'ın oğludur" diyor onların Üzeyir hakkındaki kanaatleri Allah'ın oğlu olduğu konusundadır. Nerden kaynaklanıyor? Üzeyir bîr şehre uğradı baktı ki o şehrin altı üstüne gelmiş yıkılmış, tefsircilerin ifadesine göre Buhtunnasır denen adam o Kudüs şehrini yerle bir etmiş yani "yahudi ırkından tek adam bırakmayacağım "demiş ve tahribat yapmış. O şehirde diyorlar yani kudüsün tahribi konusudur diyorlar. Ora­ya gelmiş bakmışki tavanlar tabana inmiş demişki: "Allah bunları öldükten sonra nasıl diriltecek" Allah onu yüz sene öldürüverdi. Orada öl­dürdü, yüz sene orada kaldı sonra tekrar diriltti yeryüzünde diriltti, Ahirette değil "ne kadar kaldın" dedi yani burada ne kadar kaldın ? "Bir gün veya bir günün yansı kadar" yani kısa bir zaman kaldım burda diyor, "sen burada yüz sene kaldın. Bak yiyeceğine ve içeceğine hiç tadını bozmadı yiyecek ve içecek aynen duruyor." tefsirlerde diyorki üzümü vardı yanında ona bak insanlara bir ayet kılmak için yaptım bunu. Şu kemikle­re bak derken ölmüş kemikleri gördü. Biz onu nasıl tekrar bir araya getireceğiz ve ona nasıl eti giydireceğiz gör. Bütün bunları görünce dediki: "ben iyi biliyorumki Allah her şeye kadirdir"

İmam Malik'e sormuşlar, Allah'ın varlığına delil getir. Demişki: "val­lahi ben yumurtayı hiç görmeseydim biri bana yumurtayı gösterseydi ba­kardım, mermer gibi bir şey. Bu mermerin içinden canlı çıkacak deseydi inanmazdım. Ama görüyoruzki hakikaten yumurtanın içerisinden bir civ­civ 20 gün sonra çıkıveriyor." İmam Şafii hazretlerine sormuşlar demişki: "Dut yaprağını ipek böceği yiyor ipek oluyor, bir başkası yiyor süt olu­yor, bir başkası yiyor et oluyor. Biz hep bunları gözümüzün önünde gö­rüp duyduğumuzdan dolayıdır ki bize basit gibi geliyor. Aslında bunların hepsi bir mucize. Bir çekirdek bir toprağa düşüyor, güz mevsiminde bü­tün çekirdekler toprağa düşüyor ve ağaçların yapraklarından kefene sarı­lıyor ve onun üzerinede toprak örter gibi kar bembeyaz üzerine kefen gi­bi seriliveriyor. Bir kısmının nasibinde hemen bahar mevsiminde diril­mek vardır. Bir kısım da 110 sene kalır, 20 sene kalır, 30 sene kalır. 30 se­ne sonra münbit bir toprağa düşer veya sıcağını toprağın her şeyini belirli ortamı bulunca yeniden diriliveriyor. Yani toprakta otuz sene kaldıktan sonra dirilen çekirdekler veya bir yârde depolanıp uzun müddet bekletil­dikten sonra tekrar dirilen çekirdekleri görüp dururken biz bütün bunları yaratan Allah (c.c.) olduğunu bilip iman ederken, bize böyle bir olayı da mucize kabulünden Allah (c.c.) haber vermişse aynı ile iman ediyoruz. Bir de bu haberin tıp sahasında gelişmelere yardımı olacağını iddia ediyoruz.Hani Neml süresindeki Süleyman a.s.'ın yanındaki ona inanmış bir insanın Belkıs'ın oturduğu koltuğunun Belkıs'la beraber Yemenden bir göz açıp kapayıncaya kadar getirdiğini haber veriyor. Göz açıp kapayın­caya kadar günümüzde teknoloji biraz ilerledi. Daha o seviyede değil. Yemenden buraya 3 saatte getiremezde 6 saatte getirir. Biraz daha sürat­lendirir 3 saatte getirir, biraz daha süratlendirir ilerde daha da ileriye götü­rebilir ve bir günde insanları ışınlama yoluyla istediği yere gönderirler mi oda olurmu olur. O zaman işte göz açıp kapayıncaya kadar getirme faali­yeti gerçekleşince bu Ayet bu çalışmaya öncülük etmiş oluyor.


(260) Hani ibrahim: "Ey Rabbim, ölüleri nasıl diriltirsin banada göster" demişti de Allah: "İnanmıyor musun? " demişti. (Bunun üzeri­ne) İbrahim "Evet inandım ancak kalbimin tatmin olması için (isti­yorum)" demişti. Allah da: "Dört kuş al onları kendine alıştır. Sonra onlardan her dağa bir parça koy, sonra da onları çağır. Onlar sana koşarak gelirler. Bil ki şüphesiz Allah güçlüdür hakimdir.

Hani bir gün İbrahim demişti ki: Yarabbi Ölüleri nasıl diriltiyorsun bana bir göster dedi İbrahim (a.s.) İbrahim, yoksa inanmıyormusun dedi Allah (c.c.) inanıyorum yarabbi kalbim de mutmain olsun diyor. Hani eski tabirle, Oğlum askerden geldi demişler biri seviniyor ama birde gözünle gör, Oğlum askerden geldi demek ilmel yakın bilgi yani bilgi olarak edi­niyorsun bunu, ama gözümüzle görünce aynel yakın gözünüzle görüyor­sunuz bunu. İbrahim (a.s.) da diyorki: Yarabbi bilgi olarak biliyorum herşeyi yaratan sensin ölüleri diriltecek olan da sensin de birde şu gözlerimle göreyim daha mutmain olayım diyor. Allah (c.c.) dediki 4 tane kuş al onları kendine alıştır. İbrahim (a.s.)'ın bunu yaptığını ölü kuşların da kanat çırparak İbrahim (a.s.)'ın huzuruna geldiğini tefsirlerimizde haber veri­yor. Bu Ayeti kerimede açık ama tefsirler bu olayı İbrahim (a.s.)'ın tatbik ettiğini söylüyorlar. Hani yumurtanın içerisinden kuşun çıktığını kuştan yumurtanın çıktığını gözlerimizle görüp duruyoruz. Meniden insanın meydana geldiğini insandan meninin meydana geldiğini gözlerimizle gö­rüp duruyoruz. Öyle olunca Allah'ın nasıl dirilttiğini nasıl öldürdüğünü gözlerimizle gösteriyor ve bizim kalbimizde İbrahim aleyhisselam'ın kal­bi gibi mutmain oluyor.

2 yorum:

  1. Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden kim nefsinden emin, bedeni sıhhatli ve günlük yiyeceği de mevcut ise sanki dünyalar onun olmuştur."

    YanıtlaSil