(261) Allah yolunda mallarını harcayanların hali, yedi başak bitiren, her başağında yüz dane olan bir tek tohuma benzer. Allah dilediğine katkat verir. Allah vasi (lutfu ihsanı bol) dur. Herşeyi bilendir.
Allah (c.c.) öldürmenin de diriltmeninde Allah'a ait olduğunu İbrahim (a.s.)'ın Nemrutla olan mücadelesinde örnek verdi. Üzeyir (a.s.)'ı öldürüp sonra diriltmesinden haber veriyor. İbrahim (a.s.)'ın kuşları öldürüp tekrar diriltmesinden haber verdikten sonra Allah yolunda Allah için mal dağıtmaya geçiyoruz. Allah yolunda malını infak edenlerin durumu toprağa düşen bir tane gibidir. O daneden yedi tane başak çıkar. Her başakta da yüz dane vardır, yani bir dane toprağa düşüyor ve Allah (c.c.) oradan 700 dane çıkarıyor. Şimdi bizi yardıma teşvik ediyor, "din için mallarınızla canlarınızla cihat ediniz" diyor, mahallenizdeki fakirlerle, yetimlerle, yolda kalmışlarla, borçlularla ilgileniniz ve onlara mallarınızdan infak ediniz diyor. Ama bunun yanında bir de ölümün ve dirilmenin nasıl olacağını misallendirmiş oluyor bir tane toprağa düştü mü ölüyor aslında sonra da çürüme meydana geliyor ama o bahar gelince diriliyor. Bu "bir ölürüz bin diriliriz" sözü var ya bir tane toprakta ölüyor 700 tane buğday danesine dönüşüyor Allah yolunda ölen bir kişi de bin tanesinin müsiüman olmasına sebep olabilir." Buruc" suresinin tefsirinde iman etmiş bir çocuğun o zamanın zalim devlet başkanı tarafından halkın huzurunda öldürüldüğünü haber veriyor efendimiz. O çocuk Öldürülür, fakat onu seyreden bu şehrin halkı inkarcı iken bu çocuğun Rabbine biz de iman ettik diyorlar iman ediyorlar. Biri ölüyor ama binlerce insan diriliveriyor. Bir verirseniz Allah 700 katına kadar ve daha fazlasını vereceğini ifade ederken, sadakaya teşvik ederken ölmenin de dirilmenin de Allah katında olduğunu Ahirette insanların dirileceğini tıpkı toprağa atılan tanenin çürüyüp ölünce dirildiği gibi insanlarda toprakta çürüdükten sonra dirileceğini işaret etmiş oluyor. 700 katıdır verdiğiniz iyiliklerin karşılığı. Dilediğine Allah kat katta yapar bir kere bir iyilik yaparsanız 700 katı var ama dilerse daha fazlasını da verir Allah herşeyi bilendir her şeyi ilmiyle kudretiyle kuşatandır.
(262) Allah yolunda mallarını harcayıp sonra harcadıklarını başa kakmayan ve eziyet etmeyenler Rableri katında ecirleri (karşılığı) vardır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.
Adamın biri bir delikanlının birine ayakkabı alıvermiş, hergün böyle yanından geçerken çocuk oynuyormuş, yavrucuğum, ayakkabın eskir hoplama, kuzum oynama dermiş. Bu sözler beraber olduğu arkadaşının kanına dokunmuş. Bir gün kızmış ve demiş ki çıkar ulan şunun ayakkabısını" çıkarttırmış. Götürmüş çocuğa bir ayakkabı alıvermiş, ikinci gün yine o iki adam beraber gidiyorlarmış. Çocuk yine oynuyor çocuğa diyormuşki oyna ulan oyna ben bunun gibi değilim demiş, ikisi de başa kakıyor aslında. Hani iki arkadaş gidiyormuş, birinin şemsiyesi var birinin yok. Şemsiyeyi aldığımız ne iyi oldu ıslanmadık değil mi? ıslanmadık demiş. Biraz sonra ya bak elbisen de yepyeni imiş. Allah korusun ya şemsiye olmasaydı ne olurdu halimiz? Bir kaç defa daha tekrarlayınca, Galata köprüsünün oraya gelince kendisini denize atmış, çıktıktan sonra "şemsiye olmasaydı böyle olurduk demiş." Allah için yaptıklarını başa kakmâyanlar ve yaptıklarından dolayı karşı tarafa eza vermiyen insanlar incitmeyen insanların mükafatı Rabbimiz katındadır.
Gönül telini böyle rahatsız etmiyeceksiniz eğer bunu yaparsanız onun mükafatı ise Rabbim katındadır, 700 kattır başka yok demiyor onun mükafatı Rabbim katındadır. Onlar için korku yoktur iki dünyada üzüntü de yoktur. Pertev Paşa da güzel ifade etmiş
Ne şemmet bülbülün verdin ne de hardan incin
Ne gayrın yarına meylet ne sen ağyardan incin
Ne sen bir kimseden ah al, ne ahu zardan incin
Ne sen bir kimseden incin, ne senden kimse incinsin.
Sadaka verip de arkasından diken de sunmayacağız. Dikensiz gül gibi vereceğiz dikensiz gül gibi incitme diyor. Kimseden incinmeyelim ve kimseyi de incitmeyelim diyor. Hiç bir şekilde insanları incitmememizi istiyor.
Resulullah (sav) selam verince: "Allahümme ente`s-selam ve minke`s-selam. Tebarekte ya ze`l-celali ve`l-ikram" diyecek kadar otururdu." Bu cümlenin manası: "Ey Allah`ım! Sen selamsın (her çeşit ayıp, kusur ve afetlerden uzaksın), insanların mazhar olduğu selamet sendendir. Ey Celal ve ikram sahibi Rabbimiz! Senin şanın yücedir" demektir.
YanıtlaSilAK
YanıtlaSil