19 Temmuz 2009 Pazar

Bakara; 266

(266) Sizden her hangi birinizin altından ırmaklar akan, hurma, üzüm ve her çeşit meyve bulunan bahçesi olsun ve ona çocukları güç­süzken kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, ve o bahçeye içinde ateş bu­lunan kasırga gelip çatsin da kavuruversin ister mi? İşte böylece Al­lah ayetleri açıklar. Umulur ki düşünürsünüz.
Sizden birinizin bir bahçesi olsa ve orada hurma üzüm ve diğer mey­velerin her çeşidinden bulunsa ve besleyip büyütse o meyve bahçesini düşünün kî çok münbit bir toprak üzerinde bahçesi var oraya her çeşit meyveden ekmiş tam meyve verir hale gelmiş ama yaşı da 50 sini 60 şını 70 sini 80 nini bulmuş. Ayeti kerimede yaş olarak rakam vermiyor ama "ihtiyarlık da gelip çatmış" ve çoluk çocuğu da var öyle bir anda çoluk ço­cuğuna bakıyor seviniyor diyor ki şu çoluk çocuğuma şu bahçenin meyve­si ömür boyu yeter çok şükür ki çalışmışım kazanmışım çocuklarıma bir şeyler bırakmışım derken kavurucu bir rüzgar esiyor ve o bahçeyi yerle bir ediyor böyle bir durumda olmak ister misiniz? Yani bir ömür boyu ça­lışacaksınız veya hammallıkta veya memurlukta veya her hangi bir yerde çalışacaksınız 60 şınıza 70 sinize geleceksiniz çocuklarınıza tam böyle güzel bir yer bırakırken, bir dükkan bırakırken, bir köşk bırakırken, bir araba bırakırken, bir istikbal bırakırken, 70 senede kazandığınız bir gece yangınıyla maazallah yok oluvermiş, bahçemiz bir borayla gidivermiş, böyle bir şeyi ister misiniz? kimse istemez. İşte diyor Allah (c.c.) yaptığı bütün iyilikleri insanlar desin diye yapan adamınki de böylece yok olup gidivermiş. Mesela: Bir ömür boyu iyilik yapmış gerçekten de başına da kakmamış. Ama bir gün karşısına almış "ulan ben sana şunu şunu yap­madım mı, şöyle şöyle etmedim mi, bu güne kadar senin karnını doyur­madım mı, bu hale getirmedim mi, ulan burnundan fitil fitil getireceğim ben bunu sana" dedi ne yaptı geçmişi yakıverdi atıverdi yani o bugüne kadar yapılanları yaktı o adam.

Hani İmamı Azam için anlatılır iyilik yaptığı veya borç verdiği ada­mın damının altına sığınmazmış yağmura katlanırmış. Şimdi adam ca­mından görür de yahu arkadaş başka evin saçağına durmuyorsun da bizim saçağı kendi malın gibi mi görüyorsun iyilik yaptığından dolayı bir şey hatırına gelir mi diye oraya da sığınmadı hem ıslandı hem yürüdü di­yor. Yani onu rahatsız etmemek için böyle yaptığı anlatılır. Allah (c.c.)'un vermiş olduğumuz iyilikten dolayı cennette gül bitiriyor, biz ise bu yap­tığımız başa kakma ile veya eziyet etme ile o gülün dibine kibrit suyu ve­ya kezzap döküveriyoruz ve onu yakıp atıveriyoruz. Onun için Allah (c.c.) bize dünyamızdan ve bize karşı karşıya olduğumuz işlerden Örnek­ler veriyor. Hani insan oğlunun en fazla bağlı olduğu şey bir ömür boyu kazandı­ğı maldır. Hani o gün için bahçeyi misal vermişti ama Allah (c.c.)' ün verdiği misaller örnekler evrenseldir. Daha önce anlattığım gibi Allah (c.c.)'ü nimetlerden bahsederken üzüm demiş niye? üzüm bütün dünya devletlerinde bilinendir. Bir bölgede bir kabilede bilinen nimetten bahset­miyor. Çünki diğerleri bilmeyebilir. Ama üzüm herkes tarafından biline­bilir. Bütün dünyadaki insanların bahçeye karşı meyili vardır. Ama ho­cam ben İstanbul şehrindeyim ne yapayım elma bahçesini demeyin hepinizin de gönlünde "hocam şöyle boğazda bazı ağazadelerin paşazadelerin yaptığı evlerin konutların yanı başında bizim de oluverseydi, benim de şöyle hiç değilse 500 metre karelik 1000 metre karelik bir bahçemiz olsa o bahçeye her çeşit meyveden diksek, hocam seni de davet etsek de kahve­yi orda içseydik olmazmıydı" filan böyle davet edeceğinden değil kendisi öyle istiyorda benimle meşruiyyet kazandıracak benim nezdimde. Yani her insanın gönlünde bahçe vardır, fakat şunu bilin ki bütün bahçeler bir gün gelir güz mevsimindeki gibi ağaçlar yeşil elbiselerini soyunuverirler, ve fakir insan gibi ortada kalırlar. Birgün dünyanın bütün ziynetleri de Öy­lece soluverecektir. Eşimizin kendimizin annemizin babamızın soluverdiği gibi yaşayanın her an solmakta olduğu gibi kullar da solacaktır. Solma­yan güller parlayan sevgililer istiyorsak Allah (c.c.)un emirlerine bu dünyada hakkıyla riayet etmemiz gerekiyor. İşte Allah sizin için ayetleri­ni böylece apaçık beyan ediyor, açıklıyor ki böylece aklını başınıza alası­nız. Yaptığınız işleri iyi düşünesiniz diye size olayı açıklayıveriyor.

Şimdi ey iman edenler, yaptığınız iyilikleri başa kakmakla eziyet et­mekle onu incitmekle boşa çıkarmayınız dedi sonra gösteriş için de ver­meyiniz. Çünkü boşa gider dedi. Bunu misalleriylede anlattıktan sonra yi­ne Allah c.c. verdiğimiz malların nasıl olması gerektiğini anlatıyor bize.

2 yorum:

  1. Bir adam gelerek: "Ey Allah'ın Resûlü iyi davranıp hoş sohbette bulunmama en ziyaâde kim hak sâhibidir?" diye sordu. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Annen!" diye cevap verdi. Adam: "Sonra kim?" dedi, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) "Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar: "Sonra kim?" dedi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) yine: "Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar sordu: "Sonra kim?" Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu dördüncüyü: "Baban!" diye cevapladı."

    YanıtlaSil