بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
1 BEN bu beldeyi tanıklığa çağırırım, 2 senin serbestçe yaşadığın bu beldeyi,
3 ve [tanıklığa çağırırım] anne-babayı ve çocukları:
4 Gerçek şu ki, Biz insanı acı, sıkıntı ve imtihan [ile yüklü bir hayat]a gönderdik.
5 İnsan, kimsenin kendi üzerinde güç sahibi olmadığını mı zannediyor?
6 Övünüp duruyor: “Ben, yığınla servet tükettim!”
7 Peki, kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor?
8 Biz ona iki göz vermedik mi? 9 Bir dil ve bir çift dudak, 10 ve ona [kötülüğün ve iyiliğin] iki yolunu da göstermedik mi?
11 Ama o, sarp yokuşa tırmanmayı denemedi...
12 Bilir misin nedir o sarp yokuş?
13 [O,] boynunu [günah zincirinden] kurtarmaktır; 14 yahut [kendi] aç iken (başkasını) doyurmaktır, 15 yakını olan bir yetimi, 16 yahut toprağa uzanıp kalmış olan [yabancı] bir yoksulu, 17 ve imana ermişlerden ve birbirine sabrı ve merhameti tavsiye edenlerden olmaktır.
18 İşte böyleleri dürüstlüğe ve erdemliliğe erişmiş olanlardır; 19 Bizim mesajlarımızın doğruluğunu inkara şartlanmış olanlar ise kötülüğe batmış kimselerdir, 20 üzerlerine salınmış ateş [ile].
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder