25 Ekim 2013 Cuma

İsrâ Sûresi 1-21 Ayetleri M. Esed Meali


1. Yüceliğinde sınır olmayan O [Allah] ki kulunu geceleyin, kendisine bazı alametlerimizi göstermek için [Mekke'deki] Mescid-i Harâm'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götürdü. Çünkü, gerçekten her şeyi işiten, her şeyi gören O'dur.

2-3. Ve Biz [aynı şekilde] Musa'ya [da] kitap vermiştik ve onu İsrailoğulları için bir doğru yol rehberi kılmış [ve onlara şöyle demiştik:] “Kaderinizi belirleme gücünü Benden başkasında aramaya kalkmayın.

3. Siz ey Nûh'la birlikte [gemide] taşıdığımız insanların soyundan gelenler! O (Nûh ki,) gerçekten de çok şükreden bir kuldu”.

4. Ve İsrailoğulları'na vahiy yoluyla [şunu] bildirdik: “Muhakkak ki siz yeryüzünde iki defa bozgunculuk çıkaracak ve küstahça büyüklenip duracaksınız!”

5. Bu yüzden bunlardan ilki hakkında yapılan ön-uyarı(nın günü) gelip çattığında kavgada çok çetin kullarımızdan saldık üzerinize, öyle ki bunlar ülkede kıyı-bucak girmedik yer bırakmadılar; ve ön-uyarının gereği böylece bütünüyle yerine gelmiş oldu.

6. Bir süre sonra onlara yeniden üstün gelmenizi sağladık; ve sizi malca ve evlatça destekleyip sayınızı artırdık.

7. [Ve dedik ki:] “Eğer iyilikte sebat ederseniz, iyiliği yalnızca kendiniz için yapmış olursunuz; eğer kötülük yapmaya kalkışırsanız bunu da kendiniz için yapmış olursunuz”. Ve böylece, ön-uyarılardan diğeri(nin günü) gelip çattığında, onurunuzu bütünüyle alaşağı eden, önceki[ler] gibi Mâbed'e (davetsiz) giren ve ele geçirdikleri her yeri yerle bir eden [başka düşmanlar gönderdik üzerinize].

8. Rabbinizin size acıyıp-esirgemesi elbette umulabilir; ama eğer siz [günaha] geri dönerseniz, Biz de [azaba] geri döneriz. Ve [unutmayın ki,] Biz cehennemi hakkı inkâr edenleri kuşatacak (bir hisar) kılmışızdır.


9-10. Gerçek şu ki, bu Kur’an o dosdoğru olan yolu göstermekte; dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan müminlere, ödüllerinin çok büyük olacağını müjdelemektedir; ve ahirete inanmayanlara da kendileri için çok can yakıcı bir azap hazırladığımızı [haber vermektedir].

11. Hal böyleyken, insan yine de [çoğu zaman] iyilik için dua ediyormuşçasına (tutkuyla) kötülük için dua eder; çünkü insan [yargılarında] tez canlıdır.

12. Oysa, Biz geceyi ve gündüzü iki ayet kıldık; öyle ki, gece ayetini gideriyoruz ve peşinden [onun yerine] ışık saçan gündüz ayetini getiriyoruz ki Rabbinizin cömertliğinden (payınıza düşeni) arayasınız ve bir de gelip geçen yılların ve [gelmesi kaçınılmaz olan] hesabın farkına varabilesiniz. Ve böylece, her şeyi açık açık ortaya koyduk!

13. Öte yandan, Biz her insanın kaderini (kendi) boynuna dolamışızdır; öyle ki, Kıyamet Günü onun önüne, her şeyi açık açık kaydedilmiş bulacağı bir sicil çıkaracağız;

14. [Ve o Gün ona:] “(Şimdi) oku sicilini!” [denecek,] “(çünkü) bugün kendi hesabını kendin çıkaracak durumdasın!”

15. Her kim ki doğru yolu izlemeyi seçerse, bunu kendi iyiliği için yapmış olacaktır. Ve her kim ki yoldan saparsa, bu kendi kötülüğüne olacaktır; kimse kimsenin yükünü taşıyacak değildir. Ayrıca, Biz, [kendilerine] bir elçi göndermeden [yaptığı haksızlıklardan ötürü hiçbir topluma] azap etmeyiz.

16. Ama bir toplumu yok etmeyi irade ettiğimiz zaman o toplumun refaha gömülmüş seçkinlerine son uyarı(ları)mızı iletiriz; ve [eğer] onlar günahkarca yaşamaya devam ederler[se], cezalandırıcı yargı artık o toplum için kaçınılmaz olur; ve Biz de onu darmadağın ederiz.

17. Nûh'tan bu yana Biz böyle nicelerini yok ettik! Çünkü kullarının günahlarını bütünüyle görüp haberdar olmakta senin Rabbin gibisi yoktur.

18. Kim ki, bu geçici hayatın [hazları] peşinde koşmak isterse, bu istediğinden dilediğimiz kadar, gerekli gördüğümüz kimseye hemen veririz; ama sonra onun payını cehennem kılarız ki oraya kınanmış ve kovulmuş olarak katlanmak zorunda kalacaktır!

19. Fakat ahiret hayatını[n güzelliğini] isteyen ve bunun için gösterilmesi gereken çabayı gösterenlere gelince, [gerçek] müminler bunlardır; çabalarına [Allah katında] değer verilen kimseler de işte böyleleridir!

20. Hepsine -bunlara da, ötekilere de- Rabbinin lütfundan ulaştırmaktayız; çünkü senin Rabbinin lütfu [insanların bir kısmıyla] sınırlı değildir.


21. Onların bazılarına [yeryüzünde] diğerlerine göre nasıl cömert davrandığımıza bir bak: fakat (unutma ki,) ahiret, paye olarak daha yüksek, erdem ve (manevî) zenginlik bakımından daha yücedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder